Genç Subaylık Yılları (1905 – 1908)

5. Ordu emrine verilen Mustafa Kemal Şam’da 30. Süvari alayında staja başlamıştır. Suriye’de yaklaşık 3,5 yıl süren ikameti sonunda ordunun yetersizliği, ülkenin fena yönetilmesi karşısında, hürriyetçi fikirleri keskinleşir. Suriye’de sık sık ayaklanmalar oluyor, onları bastırmak isteyen askeri birlikler şiddet kullanıyorlar, bu da halk ile hükümet arasındaki bağları gittikçe zayıflatıyordu. İdarenin âcizliğini ve yolsuzluğunu gören Mustafa Kemal mevcut rejime karşı mücadele için gizli bir teşkilât oluşturdu. (Ekim 1905). Bu kuruluşa “Vatan ve Hürriyet” ismi verilmiştir13. Beyrut’ta görevli Ali Fuat cemiyetin Beyrut şubesini oluşturur. Ancak bölgenin etnik yapısı dolayısıyla, cemiyet burada sağlam bir tabanda gelişme imkânına sahip değildir. Dolayısıyla Mustafa Kemal derneği en kolay gelişebileceği yer olduğuna inandığı (Makedonya’da) geliştirmek ister. Arkadaşı olan, ordu komutanı Hakkı Paşa’nın oğlunun yardımı ile bir izin kağıdı temin eder. Selânik’teki arkadaşları da orada kendisine yardımcı olurlar. Mustafa Kemal İskenderiye ve Pire Üzerinden Selânik’e gider. Oradaki arkadaşlarının yardımıyla göze batmadan karaya çıkar ve annesine kavuşur. Hemen çalışmalara başlayan Mustafa Kemal, sonuç almak için zamana ihtiyaç olduğunu görür. Öğrencilik yıllarında kendisini taktir eden Kurmay Albay Hasan Bey’in dolaylı yardımıyla 4 aylık bir sağlık raporu alır. Bu sayede eski arkadaşları Ömer Naci, Hüsrev Sami ve Hakkı Baha ile buluşur. Onların aracılığı ile Selânik Öğretmen Okulu Müdürü Hoca Mahir ve Selânik Askeri Rüştiyesi Müdürü Bursalı Tahir’i de içine alan “Vatan ve Hürriyet” cemiyetini oluşturur14. Bu arada Mustafa Kemal’in Selânik’te bulunduğu İstanbul’ca öğrenilir ve aranmaya başlanılır. Ancak Kurmay Albay Hasan Bey durumdan dolaylı olarak Mustafa Kemal’i haberdar eder ve gizlice Selânik’i terk ile göreve dönmesini tavsiye eder. Diğer taraftan durumu araştırmak üzere YAFA’ya bir subay gönderilmiştir. Vaziyetten haberdar olan Mustafa Kemal’in arkadaşları gereken tedbiri almışlardır. Mustafa Kemal Mısır hududunda Bir-i Sebî’de görevde gösterilmiştir. Durum İstanbul’a bu şekilde bildirilmiştir. Mustafa Kemal de dönüşünde hemen Mısır hududuna gitmiştir. Böylece mesleki geleceği açısından ciddi sonuçlar doğurabilecek bir olay zararsız olarak atlatılmıştır. Bir-i Sebî’de görevini tamamlar ve 14 Kasım 1906’da topçu stajı yapmak üzere Şam’a gelir. Stajın bitiminde 20 Haziran 1907’de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) rütbesi ile Şam’da 5. Ordu Kurmaylığına atanır. Mutlaka Rumeli’ne nakletmek isteyen Mustafa Kemal 13 Ekim 1907’de arzusuna kavuştu. Manastır’a tayin edildiği halde Selânik’te kalmayı başardı. Bir süre sonra Selânik – Üsküp demiryolu müfettişliği de kendisine verildi. Ölçüsüz bir yurt sevgisi ve hudutsuz bir enerjiyle dolu bu parlak kurmay, bir taraftan resmî görevlerini titizlikle yerine getirirken diğer taraftan da istibdat rejimini devirmeye yönelik faaliyetlerine devam ediyordu. Ancak kendisinin 1906 Nisanında kurduğu “Vatan ve Hürriyet”in Selânik şubesi aradan geçen zaman içinde yeniden oluşarak 27 Eylül 1907’de Paris’teki İttihat ve Terakki Cemiyeti ile birleşmiş ve onun adını almıştır. Mustafa Kemal de bu cemiyete 29 Ekim 1907’de katılır. İttihat ve Terakki’nin büyük gayretiyle 23 Temmuz 1908’ de Meşrutiyet ilân edilir.
Buraya kadar verilen kısa bilgilerden Mustafa Kemal’in Harp Akademisini bitirdikten 2. Meşrutiyet’in ilânına kadar geçen süre içinde, istibdat idaresini devirmek için Ordu’da gizli teşkilat yapılmasında öncülük eden yurtsever, çalışkan ve parlak bir kurmay subay olduğu görülmektedir. Ancak 1907 Ekimine kadar Suriye’de görevli olması, onun İttihat ve Terakki Cemiyetine yön ve istikamet vermesini engellemiş, onun cemiyet içinde ikinci plânda kalmasına yol açmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder