E. Büyük Taarruzun Sonuçları
Başkomutan Mustafa Kemal’in komuta ettiği Türk Ordusu ateş gücü ve asker sayısı kendisinden üstün olan düşman ordusunu kesin bir yenilgiye uğratmış ve vatan topraklarını istilâdan kurtarmıştır.
Mustafa Kemal bu zaferle Viyana’dan bu yana devam eden iki yüz küsur yıllık bir geri çekilmeyi durdurmuş, Mondros ve Sèvres’in hükümleri geçersiz hale getirilmiştir. Böylece Batı’nın “Hasta adam” olarak tanımladığı bir imparatorluk enkazından, yeni ve çağdaş ufuklara yönelecek bir devletin yolu açılmıştır.
30 Ağustos, zaferin mimarı Mustafa Kemal’e Cumhuriyet rejiminin yaratıcısına iktidar yolunu açmış, Ulu Önderin hayatının sonuna kadar vatanına hizmet vermesini mümkün kılmıştır.
Mustafa Kemal’in zaferi Yunanıstan’da yüksek şiddette bir siyasî deprem yarattı. Ülke bir süre ihtilâl ve darbelerle istikrarsız bir döneme girdi. Bozgunu takip eden günlerde Yunan Kralı tahtını terketmek, Prens Andrea da bir İngiliz harp gemisiyle İngiltere’nin yolunu tutmak zorunda kalıyordu. Yunan Başbakanı, Başkumandan Hacıanestis ve dört bakan idam edildi. Keza bu bozgun başka önemli bir sonuç daha doğurdu. O da şudur: O zamana kadar Yunan devlet adamlarının ideali olan “Megali İdea” yani “ İki kıt’alı, beş denizli, Büyük Yunanistan” hayali uzunca bir süre geri plâna itildi.
Keza bu zaferin sonuçlarından biri de Yakındoğu ve Balkanlara, İkinci Dünya Savaşına kadar uzanan dönemde istikrar ve barış getirmesidir.
Mustafa Kemal’in zaferinin uzun vadeli evrensel sunuçları, özellikle Asya ve Afrika’da kendine gösterdi. Anadolu halkının tam bağımsızlık ve hür yaşama mücadelesi, Atlantikten Cakarta’ya kadar uzanan bir dünyada heyecan dalgaları yarattı. Bu coğrafyada yaşayan milletleri bağımsızlık yolunda ayağa kaldırdı ve dekolanizasyon döneminin başlamasında etken oldu. Nitekim Millî Mücadele’yi takip eden bir kuşaklık dönem içinde, Asya ve Afrika haritası yeni baştan düzenlenmiştir. Tunus, Cezayir, Mısır, Hindistan, Pakistan ve Endonezya’da çıkan bağımsızlık liderleri, manevî fikir babaları, Mustafa Kemal’i kendilerine örnek almışlardır.
Gazi Mustafa Kemal bu zaferi şöyle tanımlamıştır: “Bu eser Türk milletinin hürriyet ve istiklâl fikrinin ölümsüz bir abidesidir. Bu eseri vücuda getiren bir milletin evladı, bir ordunun başkumandanı olduğumdan ilelebet mes’ut ve bahtiyarım”.
Büyük zaferin belki de en önemli sonucu Gazi Mustafa Kemal’in liderliğini perçinlemesidir.
Gazi Mustafa Kemal Paşa, Başkomutan olarak Meclis’in, çevrenin baskısına baş eğmeyerek taarruz için en uygun zamanı, devamlı hazırlık içinde sabırla beklemek, kesin sonuç yerini isabetle tayin etmek, şahsen orada bulunarak etkisini en güçlü bir şekilde hissettirmek, kesin sonuç yerinde mümkün olduğu kadar ağırlık merkezi yaratmak, hareketi bir baskın şeklinde, fakat her ihtimali göz önünde tutan bir hesap içinde yapmak, yarma hareketinden sonra düşmanın hiçbir şekilde toparlanmasına imkân vermeyen üstün komutanlık vasıflarını, bir kere daha tartışılmaz bir şekilde ortaya koymuştur. Bu zafer ile Mustafa Kemal, Viyana bozgunundan beri devam eden Türk’ün makûs talihini yenmiş, yüzyılların hastası Osmanlı İmparatorluğundan genç ve dinamik yeni bir devlet yaratmak suretiyle, yok edilmenin eşiğine gelen Türk milletine yeni bir hayat kazandırmıştır. Büyük zaferin en önemli sonuçlarından biri, Gazi Mustafa Kemal’e ordu ve halk içinde sonsuz bir itibar ve şeref kazandırmasıdır. Bu itibar ve güven, ona bundan sonra arzu ettiği her şeyi halka dayanarak, halk için yapmak gücünü verecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder