b) Atatürk’ün Fikir ve Düşünce Kaynakları
Atatürk’ü daha iyi anlayabilmek için onun fikir ve düşünce yapısının oluşmasındaki etkenleri kısaca gözden geçirmek faydalı olacaktır.
Bu etkenler içinde ilk akla husus aile ortamıdır. Mustafa Kemal mütevazı bir ailede dünyaya gözlerini açmıştı. Daha çok küçük yaşlarda babasını kaybetmişti. Ailenin gelir düzeyi sınırlıydı. Dolayısıyla Mustafa küçük yaşlarda insiyatif alma ve başının çaresine bakma alışkanlığını kazanmıştır. Nitekim askerî rüştiyeye annesine haber vermeden girmesi, bunun bir göstergesidir. Diğer taraftan böyle bir aile ortamından gelmesi, onun halkın nabızını tutmasında ve halkın eğilimlerini sezmesinde yararlı olduğunu söyleyebiliriz.
Diğer bir etken, Selânik ortamıdır. Daha önce ilgili kısımda belirtildiği gibi, şehir Osmanlı Devleti’nin en işlek limanlarından biridir. Ayrıca Avrupa’ya demiryolu ile bağlıdır. Çeşitli din ve ırk mensuplarının bir arada yaşadığı bir ticaret merkezidir. Bu renkli etnik yapı ve coğrafi konumu, Batı tesirine açık bir ortam meydana getirmiştir. Mustafa Kemal’in yeni fikirlere ve değişik yaşayış tarzına açık olmasında, bu ortamın etkileri hesaba katılmalıdır.
Herkesde olduğu gibi okul ve öğretmenlerinin Mustafa Kemal’in fikri yapılanmasında önemli etkileri vardır. Mahalle mektebini saymazsak, onun devam ettiği Şemsi Efendi Okulunun zamanının en iyi ve en yeni ilkokulu olduğu daha önce belirtilmişti. Daha sonra devam ettiği ve kesintisiz eğitim aldığı, Askerî Rüştiye ve İdadi ile Harp Okulu ve Harp Akademisi, o dönemin en iyi okullarıydı. Dersler alanlarında iyi yetişmiş öğretmenler tarafından verilmekte, pozitif düşünceli yurtsever öğrenciler yetiştirilmekteydi. Bu okullar süreci içinde, Fransızca öğretmeni Yzb. Nakiyüddin, Matematik hocası Mustafa Sabri, Kitabet hocası Mehmet Asım, Tarih hocası Mehmet Tevfik, Tabiye hocası Kurmay Yarbay Nuri Bey, Mustafa Kemal’in üzerinde iz bırakan öğretmenlerdendir.Asker ocağı, mensuplarına “kahramanlığı, vatanseverliği, arkadaş bağlılığını, disiplini, fedakârlığı, özveriyi, tehlikelerden yılmamayı âmirlerin emirlerine kesin itaat etmeyi”öğreten bir yuvadır. Bu yuvada yetişen Mustafa Kemal’de, sayılan nitelikler hayatı boyunca kendisini gösteren meziyetlerdir525
Mustafa Kemal’in fikrî formasyonunda okuduğu kitapların da yeri vardır. Onun öğrencilik yıllarından beri okumayı, öğrenmeyi sevdiği cephede bile ciddi eserler okuduğu bilinmektedir. Onun fikir kaynaklarından birisininde okuduğu kitaplar olduğuna şüphe yoktur.
Onun fikir ve düşünce yapısının oluşmasında 1905-1918 yılları arsında görev aldığı kamu hizmetleri sonucunda yaptığı gözlemlerin, yaşadığı deneyimlerin önemli ölçüde yeri vardır. Hatırlanacağı gibi, bu zaman süreci içinde, Bulgaristan Prensliği bağımsızlığını ilân etmiş, Avusturya-Macaristan Bosna-Hersek’i ilhak etmiş, Yemen’de ayaklanmalar almış yürümüş, İtalya Trablusgarp’a saldırmış, Balkan ülkeleri Rumeli’yi paylaşmış ve nihayet Osmanlı Devleti basiretsizce girdiği Birinci Dünya Harbinden yenik çıkmış, ülkenin dört bir yanı işgal altına alınmıştı. Devlet tarih sahnesinden silinmenin eşiğine gelmiştir. Atatürk yaşadığı bu acı deneyimler sonucunda, tek çarenin millî hudutlar içinde, yeni bir devlet oluşturmak olduğu sonucuna varmıştır. Yeni devletin aynı duruma düşmemesi için, geleneksel Osmanlı yapı ve düşünce sisteminden ayrılması gerektiğini görmüştür.
Bütün bu etkenlerin yanı sıra onun dünyadaki ve ülkedeki fikir akımlarından da etkilendiğini kabul etmek gerekir. Büyük Fransız İhtilâlinin getirdiği milliyetçilik ve millî egemenlik ilkeleri haliyle onun için de birer ilham kaynağı olmuşlardır. Avrupa’daki fikir akımlarından özellikle Auguste Comte’un oluşturduğu pozitivizm akımının etkili olduğu görülmektedir. Bu akımın en belirgin özelliği olan bilimin egemenliği ve onun dayandığı laik dünya görüşü, Atatürk’ün fikir yapısı ve icraatında temel dayanak noktalarını oluşturmuşlardır. Yurt içinde ise Namık Kemal, Tevfik Fikret, Ziya Gökalp, Abdullah Cevdet, Celâl Nuri, Kılınçzade Hakkı, Şehbenderzade Hilmi gibi bazı fikir ve sanat adamlarının eserlerine ilgi gösterdiği bilinmektedir. Döneminde mevcut olan fikir akımlarından özellikle Batıcıların medeniyetçi ve Türkçülerin milliyetçi görüşlerini belirli nüanslar içinde benimsediği söylenebilir.526
Atatürk bütün bu sayılan faktörlerden az çok etkilenmekle beraber, bağımsız yaradılışının da bir gereği olarak, hiç bir zaman peşin yargılara, kapılmamış model ve teorilere iltifat etmemiştir. O her türlü düşünceyi kendi akıl ve mantık süzgecinden geçirdikten sonra, ülkenin gerçeklerini, ihtiyaçlarını her zaman dikkate alan pragmatik bir yol izlemiştir. Bunu yaparken de ülkenin geçirdiği tarihi süreç ve jeopolitik konumunu dikkate almış, aklın ve bilimin işaret ettiği yolu takip etmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder