Halkevleri: Halk ile Yönetim Arasında Köprü

3. Halkevleri: Halk ile Yönetim Arasında Köprü
a) Kuruluş: Serbest Cumhuriyetçi Parti denemesi, Menemen olayları ve Atatürk’ün 1930 sonu 1931 başlarında yaptığı üç aylık yurt gezisi, halk ile yönetim arasında ciddi bir kopukluk olduğunu, yapılan inkılâpçı atılımların halk arasında yeterince benimsenip yerleşmediğini ortaya çıkarmıştı. Bu durum karşısında Atatürk’ün köklü bir politika değişikliğine karar verdiği, daha önce ilgili konuda belirtilmişti. CHP kendini yenileyecek, halk ile bütünleşecekti. Ancak halk ile yönetim arasında kan dolaşımını sağlayacak bir kuruma ihtiyaç vardı. Bu maksatla Halkevleri kurulması kararlaştırıldı. Bunun için yurt sathında 260 şubesi bulunan Türk Ocaklarından yararlanmak düşünüldü.461 Esasen Atatürk bahsedilen yurt gezisinden döndükten sonra verdiği bir demeçle “Aynı cinsten olan kuvvetlerin müşterek gaye yolunda birleşmeleri” gerektiğini vurguladı.462 Türk Ocakları 10 Nisan 1931’de yaptığı olağan üstü toplantıda, Atatürk’ün parti kadrolarını vatansever, halkçı  ve cumhuriyetçi gençlerle güçlendirmek istediği gerekçesiyle, Türk Ocaklarının kapatılmasına ve derneğin bütün mal varlığının CHP’ne devredilmesine, Ocak çalışmalarının parti bünyesi içinde yürütülmesine karar verildi.
Halkevleri 19 Şubat 1932’de 14 ilde birden açıldı. Daha sonraki yıllarda hızla çoğalarak 1938’de sayıları 210’a ulaşmış, üye sayısı da yüzbini aşmıştır.
CHP Genel Sekreteri Recep (PEKER) Bey, Ankara Halkevinin açış konuşmasında, halkevlerinin kuruluş amaçlarını şöyle açıklar: “…Bu asırda milletleşmek için, milletçe kütleleşmek için, mektep tahsilinin yanında ve ondan sonra mutlaka bir halk terbiyesi yapmak ve halkı bir arada ve birlikte çalıştırmak esasının kurulması lazımdır… CHP’nin Halkevleri ile takip ettiği  gaye; Milleti şuurlu, birbirini anlayan, birbirini seven, ideale bağlı bir halk kütlesi halinde teşkilâtlandırmaktır…”463
Halkevleri yönetmeliğinde evlerin kuruluş amacı daha bir netlikle ifade edilir. “…Cemiyetin bünyesine yerleşmiş bir takım müesseseleri söküp atmak ve yerine Cumhuriyet ve İnkilâp esaslarını bütün ruhlara hâkim kılmak için, onu bir iman haline getirmek için çalışacağız…”
Başbakan İsmet Paşa, bu kuruluşların rolünü şöyle dile getirir: “…Halkevleri fikir olarak ve müessese olarak mesuliyet mevkiinde bulunan siyasî partimizin bütün özünü, varlığını halkın geniş tabakalarına anlatması ve sevdirmesi için mühim bir merkezdir…”

b) Uygulama ve Sonuçları
Halkevleri Talimatnamesine göre bir halk evinin açılması için, önce bina ve para temin edilmelidir. Ancak bundan sonra CHP Genel İdare Kurulunun onayı gereklidir. Halkevlerinin açılması için en az üç şubenin kurulmuş olması gerekliydi. Halkevlerine herkes üye olabilirdi. Rejime ters düşmemek kaydıyla herkes tesislerinden yararlanabilirdi. Ancak yönetici olmak Halk Partili veya devlet memuru olmaya bağlıydı. Her üye ancak üç kolda çalışabilirdi. Halkevleri Yönetim Kurulu, kolların seçtiği birer kişinin katılımı ile oluşmaktaydı. Halkevleri Başkanı ise il parti yönetimince parti üyeleri arasından seçilirdi.
Halkevlerinin dokuz kolda çalışmaları öngörülmüştür. Bunlar; Dil ve Edebiyat Kolu, Güzel Sanatlar Kolu, Temsil Kolu, Spor Kolu, Sosyal Yardım Kolu, Halk Dersaneleri ve Kursları Kolu, Kütüphane ve Yayın Kolu, Köycülük Kolu, Tarih ve Müze kollarıdır.
Halkevleri, Konferanslar, konserler, okuma-yazma kursları, sinema gösterileri, tiyatro etkinlikleri, anma törenleri değişik dallarda sportif faaliyetler düzenlemek, çevre ve köy araştırmaları yapmak, yöresel dil, tarih ve folklor çalışmalarını yürütmek suretiyle, ülkenin kültür hayatına hareket ve canlılık getirmişlerdir.
Halkevleri oldukça yoğun bir yayın faaliyeti göstermişlerdir. Özellikle çıkarmış oldukları dergiler, Ankara’da yayınlanan Ülkü başta olmak üzere, kaynak niteliği taşıyan bir çok araştırmayı kapsamaktadır. Halkevlerinin yayınladıkları dergilerin adedi 70’i aşmaktadır.464 Bu dergilerde ilk yazılarını yayınlayanların bir kısmı, daha sonra sanat veya bilim alanında, değerli isimler olarak yer almışlardır.
Halkevleri genç yetenekleri amatör sanatçıları yetiştiren ve profosyenel sanatçılara kaynak hazırlayan bir kültür yuvası olmuştur. Evler Anadolu Halk Sanat ve Kültürü alanında orjinal, başarılı çalışmalara sahne olmuştur.
Halkevleri kadınların bir meslek sahibi olmaları veya boş zamanlarını değerlendirmeleri için çiçekçilik, halıcılık, biçki - dikiş kursları açmıştır. Genel olarak toplumda üretimi özendiren savurganlığa  karşı çıkan ve yerli malı kullanılmasına destekliyen tutumu ile kalkınma hamlesine katkı sağlamıştır.
Halkevleri oluşturuldukları kütüphaneler ile okuma zevkini yaygınlaştırmışlardır. Her Halkevi bir kütüphane kurmak zorundaydı. 1938’de kitap sayısı 300.000’ni okuyucu sayısıda 1.000.000’nu aşmıştı.
Halkevlerini etkinliğinin güçlü olduğu bir alan da, siyasî alandır. Bunlar, cumhuriyet rejimine hizmet edecek, genç  politikacıları yetiştiren bir okul vazifesi görmüşlerdir. Geleceğin politikacıları Halkevleri yöneticileri arasından çıkmıştır.465
Halkevlerinin en faydalı işleri, İnkılâpların millete benimsetilmesi, halkını siyasî terbiyesi ve ülkenin kültürel bütünleşmesi alanında oluşmuştur. Herkese kapısı açık olan bu kurumlar, kültürel bütünleşmede, millî bilinçlenmede yararlı faaliyetlerde bulundular. “Yurt insanlarının gönüllerine ve kafalarına ışık götürdüler, kültürel kalkınmada önemli ölçüde pay sahibi oldular. Halkla yönetim arasında bir bağ, bir köprü vazifesi gördüler. Aydın kesimin, o dönemin tek siyasî örgütü olan CHP’ne entegre olmalarını sağladılar. Köylü ile kentli ve köylü ile aydın arasında köprü oluşturdular ve yabancı ideolojilere karşı bir set vazifesi gördüler.”
Halkevlerinin çalışmaları, Atatürk’ün üfulünden sonra, harb yılları dolayısıyla yavaşladı. Çok partili döneme girildikten sonra, iktidar değişmesi üzerine, 1951 yılında CHP’nin yan kuruluşu olarak değerlendirilerek kapatıldılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder